livan tatilde

arkadaşlar yarından itibaren yola çıkıyorum.önce aracın lpg işlerini halledeceğim ardeşen ve artvinde sonra eşimle birlikte tatil yolculuğu başlıyor.ordu-samsun-sinop-ayancık-çakraz-amasra-bartın-akçakoca-bursa.Sinop- Bursa arası çadır atacağım kampinglerde.bir kaç kampingle irtibat kurdum.sizinde bu yol istikametinde bildiğiniz kampingler varsa paylaşınız. görüşmek üzere

teşekürler.tatilde kitap gazete iyi olur abartmadan,sakin sakin

iyi tatiller...çakraz kamping problemin olmaz adlarını hatırlamıyorum var olduğunu biliyorum..
listeye safranboluyu ekle derim....safranboluda kalman gerekirse konaklama konusunda arkadaşlarımı arayıp yardımcı olabilirim...

İyi tatiller dilerim , düp için tanıdık yoksa gel burda yarım günlük iş , brc yi en son dr.umun honda'ya 1.550 tl ye (on taksit) taktırdık , atiker 1.000 (on taksit) , aldesa varsa ellerinde o da 1.000 tl . ustamız 1. sınıf işçilik yapar

Hayırlı yolculuklar derim abi ben bol bol foto çek

adil antalyaya gelsem plajda sürekli çadır kurmak zorunda kalıcaamı tahmin ediyom,plajda çadır kurmak yassahmıdır

hayırlı yolculuklar dilerim kazasız belasız dönün evinize

93 spring demiş ki:

adil antalyaya gelsem plajda sürekli çadır kurmak zorunda kalıcaamı tahmin ediyom,plajda çadır kurmak yassahmıdır

selim abi çok tehlikelisin ben alanya da çadırdan kale yaptım millet kumdan yapıo yaw

iyi tatiller abi...aslında yakın olsan seni bizim nivacılarla tanıştırırdım...tam kalemin...

iyi dilekleriniz için teşekkürler.ardeşende atiker lpg taktıdım.şimdi artvine geldim ruhsatı bekliyorum.2-3 gibi orduya doğru yola çıkıcam.lpg performansı ili usta ile rizeye muayeneye gidip geldik klima açıkken 150-160 ı gördü araç.bir dahada göremez ben yapamam o kadar sürat.yakıtı ölçmedim.tankı 27 lik taktırdım pişmanım sanırım.

livan08 demiş ki:

iyi dilekleriniz için teşekkürler.ardeşende atiker lpg taktıdım.şimdi artvine geldim ruhsatı bekliyorum.2-3 gibi orduya doğru yola çıkıcam.lpg performansı ili usta ile rizeye muayeneye gidip geldik klima açıkken 150-160 ı gördü araç.bir dahada göremez ben yapamam o kadar sürat.yakıtı ölçmedim.tankı 27 lik taktırdım pişmanım sanırım.

yolda pişman olabilirsin ama istasyondan fulle dediğinde olmıyacağın kesin şakası bir yana 40lık biraz daha iyi olabilirdi

bana 45 lik yetmiyor yaw...

depo dediğin 500 km çıkaracak şekilde,ölçüde olmalıdır,dünya standartı.en az 50 litre

93 spring demiş ki:

depo dediğin 500 km çıkaracak şekilde,ölçüde olmalıdır,dünya standartı.en az 50 litre

e benzin de var ya...

karadeniz demiş ki:

93 spring demiş ki:

depo dediğin 500 km çıkaracak şekilde,ölçüde olmalıdır,dünya standartı.en az 50 litre

e benzin de var ya...

biz 2 senede 1 defa 10 tl atıyoz oda yazın uçuyo

93 spring demiş ki:

karadeniz demiş ki:

93 spring demiş ki:

depo dediğin 500 km çıkaracak şekilde,ölçüde olmalıdır,dünya standartı.en az 50 litre

e benzin de var ya...

biz 2 senede 1 defa 10 tl atıyoz oda yazın uçuyo

Gazın yolda bitmese zavallı zirpünk benzini unutacak abi yaw.

ben 3-4 ayda bir 50 liralık alıp haftada - 10 günde bi kullanıp ankaradaysam benzinde kullanınca akşam yada seyahate çıkmadan benzinde bırakıyorum, ama arada bi 50 liralık alıp ibrenin çeyree göstermesiyle nedense acayip mutlu oluyorum, böyle bi güven oluyo içimde

valla bugün 100 km benzinde kullandım, ibre yerinden oynamadı desem yalan olmaz... benzin başka hakkaten...

2000 km sonra bursadan selamlar. son yeşil ışık ve kırmızı ışıkta toplam 120 km civarı götürünce pişmanlığım geçti.toplamda uzun yolda en az 250 km götürüyor. buda bana yetti.bagajdan avantajım oldu resimleri atarım müsait bir zamanda.

artvin den başlayan yolculuğum-rize-ordu-samsun-sinop-bartın-akçakoca dan sonra şimdilik Bursada sona erdi.sinop -akçakoca arasını hep sahil kenarındaki tali yollardan devam ederek konaklaya konaklaya geldim.artvin samsun karadeniz sahil yolu yapımı sonucunda tüm karadeniz sahili doğal güzellikleri birdaha geri dönüşü olmayacak şekilde mahvedilmiştir.sinop-zonguldak arasında yaptığım bu yoculukta karaadenizin daha el değmemiş sahillerini görmek beni mutlu ederken buralarında yakın zamandan otoyol yapımı için talan edileceğini bilmek bir o kadar üzmüştür.gelişmiş ülkelerde demiryolu taşımacılığına verilen önem bizde nedense 1950 lerden beri sürekli karayoluna veriliyor.yaklaşım olarak 600 km olan samsun -artvin arası sahil boyu denize girilebilecek plajların sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini bilmiyorsunuz di mi?karadneizdeki 3000 ne yakın derenin satılıp buralara HES adı verilen doğabozarların yapılmaya başlandığını biliyor musunuz.Binlerce yıldır akan Rize ikizderenin bu yazHES ler sonucu kuruduğunu biliyor musnuz.Türkiiyenin en fazla yağış alan bölgesinde dereleri kurutabilen zihniyetten daha ne bekleyebilirsiniz.Karadeniz< ail yolunu istanbula kadar birleştirebilmek.
Neyse kusura bakmayın bazı güzel fotoları paylaşayım.

işte tatil budur

güzel ve keyifli bir yolculuk olmuş,tekrar iyi tatiller,

özenmemek elde mi?

livan08 demiş ki:

artvin den başlayan yolculuğum-rize-ordu-samsun-sinop-bartın-akçakoca dan sonra şimdilik Bursada sona erdi.sinop -akçakoca arasını hep sahil kenarındaki tali yollardan devam ederek konaklaya konaklaya geldim.artvin samsun karadeniz sahil yolu yapımı sonucunda tüm karadeniz sahili doğal güzellikleri birdaha geri dönüşü olmayacak şekilde mahvedilmiştir.sinop-zonguldak arasında yaptığım bu yoculukta karaadenizin daha el değmemiş sahillerini görmek beni mutlu ederken buralarında yakın zamandan otoyol yapımı için talan edileceğini bilmek bir o kadar üzmüştür.gelişmiş ülkelerde demiryolu taşımacılığına verilen önem bizde nedense 1950 lerden beri sürekli karayoluna veriliyor.yaklaşım olarak 600 km olan samsun -artvin arası sahil boyu denize girilebilecek plajların sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini bilmiyorsunuz di mi?karadneizdeki 3000 ne yakın derenin satılıp buralara HES adı verilen doğabozarların yapılmaya başlandığını biliyor musunuz.Binlerce yıldır akan Rize ikizderenin bu yazHES ler sonucu kuruduğunu biliyor musnuz.Türkiiyenin en fazla yağış alan bölgesinde dereleri kurutabilen zihniyetten daha ne bekleyebilirsiniz.Karadeniz sahil yolunu istanbula kadar birleştirebilmek.
Neyse kusura bakmayın bazı güzel fotoları paylaşayım.

ben bu görüşe katılmıyorum, üretmezsek yok oluruz...bütün doğa güzelliği ile durur, büyüme gelişme gerçekleşemez... hindistan gibi sonra emperyalistler gelir, 1915 in tekrarı yine yaşanır...

madenler, yeralrı zenginlikleri, sanayileşme, fabrikalaşma olmadan bir ülke bu dünya üzerinde varlığını kimseye kabul ettiremez...biz hiç madenlerimizi, doğal kaynaklarımızı kullanmazsak sizin de dediğiniz gibi herşey 10 numara görüntü güzelliğinde olur, içi boş 1 ambalaj olarak kalır...

örnek bir altın madeni çalıştığı sürece, o bölgedeki halka geçim kaynağı sağlar, ülke ekonomisine çok ciddi girdi getirir...sırf vergi ve stopajlar yeter zaten, devletimiz sağolsun... ama bunları çalıştırmazsak bu ekonomi nasıl canlanır...

katliama ben herkesden çok karşıyım, ağaçları kesip kesip ormanların içinde villalar yapmanın alemi yok...ama bir maden işletmesi zaten ömrünü doldurduktan sonra doğaya uygunlaştırılıp (rehabilite edilip) öyle bırakılıyor...muğla yatağndaki linyit ocağının rehabilite edilen yerlerindeki çam ağaçları 35 yaşında...bu ağaçlar 50 sene önce kesilip, altında ağaç başına düşen yaklaşık 10.000 $ lık linyit çıkarılıp, yakılıp, elektrik üretilip, sonra ortam doğaya uydurulup ağaçlar tekrar dikilmeseydi, o para ekonomiye aktarılamayacaktı...

dünya üzerinde hiç insan yaşamazsa, işte o zaman doğa hiç bozulmaz abi...

ülke ekonomisine katkı sağlama; ülkenin üreten ,kar getiren işletme ve fabrikalarını yabancılara satıp savaşsız işgale izin vermekse eğer burda durmak gerekir.1923 sonrası yapılan ekonomik atılımlar ,yabancıların elindeki haberleşme,ulaşım ve madenlerin millileştirilmesi sonucu 1950 ye kadar borçsuz bir Türkiyenin bırakılması başarıdır,ekonomiye katkıdır,iş işsize iş imkanıdır.Ancak 1950 sonrası bilinçsizce,büyük devletlerin kucağına düşmek ,tavizler üstüne taviz vermek ekonomik gelişmişlik sayılmakta halen.Diğer ülkelerle ekonomik yarış yapılacaksa bu bizim tarafımızdan yapılmalı.O büyük güç 1950 lerde büyük motorlu araçlarını ülkemize satabilmek için ankara eskişehir yolunu bedave yapmıştır.biz ise saçma sapan bahanelerle devrimin seri üretimine geçmemişiz.bizmi istemedik bunları yoksa başkalarımı izin vermedi.madenlerimiz işletilmeli ama bizim tarafından.artvin murgul bakır işletmesi maden rezervi azaldığı bahanesi ile komik bir rakama özelleştirldi.mühendis arkadaşım murguldaki bakırı torununun çocuğu rahat görür dedi. az rezerv di mi:) şimdi o madende insanları 12 saat mesai ücreti vermeden çalıştıryor özel şirket.heslerden elktrik üretmek yerine güneydoğudaki kaçak elektriğin önüne geçse daha mantıklı olmaz mı?g.doğuda memurdan başka tükettiği elektriğin karşılığını -istisnalar hariç- ödeyen var mı acaba.g.doğudaki çöllerdeki petrolü çıkarmak varken ,osminyumu çıkarmak varken ,orman öötüsünü talan edip doğnaın can suyunu kesmek daha mı mantıklı.mahkeme kararlarını uygulamayan HES ler nelere ve kimlere güvenerek gerekli suyu salmıyorlar.değişecek ekolojik bozulma,bölgedeki yaban hayatı be botaniği öldürdükten sonra kapanacak olan HES ler ne işe yarayacak.HES ler yeraltı madenleri ile bir tutulacak bir uygulama değil.geriye dönüşü olmayan bir katliamdır sadece.

tayfun abi, inan ki söylediklerinin %99 una katılıyorum...hele 1950 ye kadar ve sonrası için söylediklerinde sana hiç kimse yanlışsın diyemez...o dönemler için kesinlikle senle aynı fikirdeyim...

ama şu var, M. Kemal devletçilik ilkesini yasalaştırdığında " özel sektörün yetmediği yerde" diye 1 şey ekledi o ilkenin içine...yani devletçilik, özellikle senin de dediğin gibi cumhurtiyet döneminin başında şarttı...zaten özel sektörü yoktu ki memleketin, varsa 1 kaç torna atölyesi vardı o kadar...mecburen devlet sanayileşmeyi sağlamak zorunda...ama kalanını tekeline alacak diye 1 şey yok orada...

biz enerji bakımından tamamen senin de dediğin gibi dışa bağımlıyız tayfun abi...o yüzden üretimini yapacağımız her birim elektriğe sonsuz ihtiyacımız var...

kaçak elektrik diyosun, ya o var ya devede kulak kulak... dolaylı kayıp, devletin bizzat kendi eli ile götürüp oraya döktüğü paraları sen benden daha iyi biliyorsunuz...kimseyi töhmet altına atmamak için bu konuda pek 1 şey söylemek istemiyorum...istisnalar da kaideyi bozmuyor dediğin gibi...

siyasilerin godoşluğu insanoğlunun dünyaya geldiği günden beri var zaten, adam olsunlar, harcatmasınlar, vermesinler...senin dediğin hataları yapanlar da siyasiler değil mi... bence tek kadın başbakanın dediği tek 1 doğru söz var, "telekomu zamanında ben satcaktım, bana sattırmadılar şimdi üç otuz paraya gitti" demişti... o yollardaki usul hataları ve peşkeş çekilen kurumların hesabı yok...

ama abi 1 şey daha diyecem burada, aliağa devletinken kapıda tankerler yüzlerce metre kuyruk oluşturuyordu, özelleşti, 150 kişi işten çıktı, 1 tane tanker bu hali ile bile beklemiyor şuan orada... insanlara iş olsun çalışsın ama devlete sırtlarını dayayıp da yatmasınlar be... sen orda o şartlarda öğretmenlik yapcaksın diye, ben okulu bitirip hayatımı tutturmaya çalışcam diye anam ağlarken, devlet kadrosuna girip akşama kadar saatleri sayıp 15 inde maaşları hesaplarına da yatmasın... benim kuzenim nüfus memuru, 40.000 nüfuslu 1 ilçede (toplam) müdür hariç 8 kişiler nüfus dairesinde,her uğradığımda "ah keşke nüfus daireleri de özelleşse de görseniz ananızın fotoğafını" diyorum...

HES ile madenler ayrı diyorsun ama abi, senin dediğin gibi aynı yerden yola çıkıp nerdeyse herşeye karşı çıkanlar ve o kadar mantıksız şeyler söyliyenler var ki...
organik tarım diyolar, vallahi yalan... yok öyle 1 şey ya...gediz ovasında 1 miktar tarlamız var ve küçücük 1 kısmında da yemeklik yetiştirdiğimiz bahçemiz var...yemin ediyorum bundan daha doğal hiç 1 şey olamaz ama sıkıyosa ilaçlama... o karalahanaların yaprakları delik delik böcekler yemiş hep ortada 1 şey kalmamış... noldu organik tarım...

osmiyum tamamen şehir efsanesi, onunla ilgili araştırma yapan Prof. lardan biri benim hocamdı, oradan biliyorum...

HES, en temiz enerji üretimidir...HES kurulduğu yerde dereler hiç 1 zaman tamamen kurumaz, baraj su toplamaya başladıktan sonra planlanan doluluk seviyesine gelir ve su salınmaya başlar... örnek, Gediz kurudu mu... demirköprü barajı olmasa oysa ben tarlamı sulayamacağım...zamanında elektrik de üretiliyordu, yine üretsinler abi, yapsınlar...

keşke sanayileşebilsek sonuna kadar...baraj gölü oluştuğu yerde su altında kalan kısım etkileniyor, ya su üstündekiler ne oluyor...

adam turgutluda gelmiş "nikel madenine karşıyız" diyor, dükkanda çay içiyoduk, öyle mi dedim aldım elinden çay kaşığını, karıştırsana dedim şimdi çayını, neye uğradığını şaşırdı... adam nikel madenine karşı, nikelin ne olduğunu bile bilmiyor, taş ocağına karşı betonarme evde oyuturuyor, taş döşeme yollarda yürüyor...oysa bilse ki asfalt yol yerine beton yol yapılsa, sermayenin tamamı yerli olsa, 1 yapıldıtan sonra 1 daha bakıma ihtiyaç duymasa, paranın %100 ü yerli sermayaden gelse daha destek olacak belki...

devletçilik ilkesi dediğin gibi zaruriydi dönem iiçn.özelleştirmeye karşıda değilim.bizimkiler özelletirme yapmıyor ,yabancılaştırma yapıyor ,ve değerinin altında satıyor .Kurumlardaki düzensizlik,adam kayırmacılık bununda vatanı satmayla arasında bir fark yoktur.15inden 15ine kuruma gelen memurları bilrim kendi ağızlarından.bir graydere 13 operatör atandığını bilirim..30 yıl ömrü olan hesler neden 49 yıllığına kiralanıyor?(HESler yapıldıktan 3 yıl sonra kendini amorti ederken).Hesler umarım senin dediğin gibi olur.varolmamız için üretmemiz gerekir ,sonuna kadar katılıyorum.ama üreten biz olmalıyız.sevgiler Deniz

livan08 demiş ki:

devletçilik ilkesi dediğin gibi zaruriydi dönem iiçn.özelleştirmeye karşıda değilim.bizimkiler özelletirme yapmıyor ,yabancılaştırma yapıyor ,ve değerinin altında satıyor .Kurumlardaki düzensizlik,adam kayırmacılık bununda vatanı satmayla arasında bir fark yoktur.15inden 15ine kuruma gelen memurları bilrim kendi ağızlarından.bir graydere 13 operatör atandığını bilirim..30 yıl ömrü olan hesler neden 49 yıllığına kiralanıyor?(HESler yapıldıktan 3 yıl sonra kendini amorti ederken).Hesler umarım senin dediğin gibi olur.varolmamız için üretmemiz gerekir ,sonuna kadar katılıyorum.ama üreten biz olmalıyız.sevgiler Deniz

işte diyorum ya abi, siyasilerin godoşluğuna gelip dayanıyor mesele aslında... yok birbirimizden farkmızı ama biz osmanlı bankasıyız diye 1 reklam vardı 1 dönem, onlar gibi işte...

sevgi ve saygı benden abi...

salı sabahı bursadan erdeğe (2 gece üç gündüz) kamp kurmaya gittik, annem ve eşimle.fotolarrrr.
önce ikmal
bu arada camlara film çektirdim.epey faydasını gördüm klima açısından.



erdek tsk civarında abana kampingde ,erdek ocaklarda da karataş kampingde cadır attık.
abana kampingde zeytinliğin içinde kaldık .


ule bi baktım traktör geçti önümden

narlı için ngüzel demişlerdi önce oraya geçtim hoşumuza gitmedi.

sonra erdek ocaklara dönüp orada konakladık.

teri teri...

güzel gidiyor abi tatil, bu arada tatil başlığına yazıp çizmişim abi kusura bakma, şimdi fark ettim...

ama güzel yazmışsın.

livan08 demiş ki:

ama güzel yazmışsın.

fikir beyanatı alt tarafı abi, o anlayanın güzelliğidir...

tatil gibisi var mı? narlı köyü aslında güzeldir 2 defa gittim...narlı köyünün bitimindeki koy türkiyede gördüğüm en temiz suya ve altın parlaklığında kuma sahipdi...
ocaklarında geceleri hareketli olur..çıs tak

valla bitimine gitmedim.keşke gitseydim

çok güzel ...